Bu blog sayfası benim aslında tüm hayat çıkarımlarım ve bilgilerimi paylaşmak için açtığım bir yer tabi ki yeri geliyor tüm derdimi buraya farklı yollarla anlatmaya çalışıyorum umarım benimle aynı düşünen insanlara bir faydası olur ve bundan 5 10 yıl sonra bunu okuduğumda bu durumu çözmüş olurum diye umut ediyorum. Çünkü umut çok önemli bişeydir. Hazır hatırlamışken blog sayfasının eski halindeki bir kısmı buldum ve bunu sizinle paylaşmak istiyorum.
Başlık : Programcının Görgüsüz olanı !
Merhabalar arkadaşlar web tasarım ve web programlama işlerinde bu sektörün içinde öyle insanlar olmaya başladı ki inanılmaz ötesinde garip bir durum diyelim size bir iş geldi ve işi böleceksiniz ve daha kolay yaparız diye düşündünüz bu bir hatadır. Çünkü herkesin kodlama türü birbirinden farklıdır bu yüzden sizin yaptığınız düzgün çalışsa bile burun kırın ediyorlar bu sizi etkiler ben bugün bir şey anladım ki bundan sonra 1 proje varsa kesinlikle bunu sadece 1 kişi yapmalı bölersek garip sorunlar oluyor bu yüzden bende size tavsiye kesinlikle tek çalışmaya çalışın…
Yukarıda yazdığım yazıyı 1 Ağustos 2014 tarihinde yazmışım ve o an ortaklarımdan birine çok kızmış olduğum için sanırım bu yazıyı yazma ihtiyacı duymuşum. Ama şimdi düşünüyorum iyi ki yazmışım şuan bu dediğimi büyük oradan yapmaya çalışıyorum yada çok güvendiğim gerçekten beni yarı yolda bırakmayacağına inandığım insanları seçiyorum iş konusunda tabi ki tüm yaşamıma da etki etti :).
Şimdi başlığa geri dönelim ve hayat kafesinden bahsedelim biraz insanlar günlük yaşamlarında yapmak zorunda oldukları hayatlarını etkileyen önemli olaylar mevcut bunların başında sistemin getirdiği zorunluluklar mevcut tabi ki sizlere sonuçlarından bahsedeceğim. 6 yaşından itibaren adına eğitim denilen bir oluşumun içinde buluyor insan kendini şuan gözümde elimde kayıtları bulunan ilk okul günlerim geldi herkes o kadar boş bakıyor ve nerede olduğunu anlamıyor ki şuan o anı yaşayan insanlara acımamak elden değil peki nedir bu bunu neden yapıyoruz bir garanti sağlamak ve bilinçlenmek için diye söyleniyor ne kadar garanti bilemiyorum. Şimdi eğitim kötü bir şey demek istemiyorum ancak şunun bilincinden olun derim eğitim bittiğinde gerçek hayata geçtiğinizde orada gördüklerinizi kesinlikle uygulamayacaksınız tabi mesleki eğitimden söz etmiyorum. Ben bilgisayar programcılığında mezunum üniversite öncesi eğitimlerde gördüklerimi hayatımda bir dirhem kullanmadım kimse kusura bakmasın o zaman bana şunu söyleyin insanların 20 yılını neden bunun ile harcıyorsunuz ben biraz bu konuda aykırı düşününce aaa lütfen öyle düşünme diyen insanları görüyorum ama şöyle bakın lütfen hayata her şeyi sorgulayarak bugün bu noktaya geldi insanlık. Benim üzerimde olan bilgisayar ve yazılım mühendislerin de gördüğüm bilgi düzeyi emin olun çok içler acısı durumda resmen ağlanacak haline gülen bir de bununla övünen insanlar gördüm gerçekten çok komik. Peki bana sorarsanız nasıl olmalı insan önce ne yapacağını belirlemeli neyden keyif aldığını bulmalı sonra ona kendini adamalı eğer bunu yaparsanız eğitimin hiç bir anlamı kalmıyor hepsinin üzerine çıkan ve iş teklifleri alan birine dönüşüyorsunuz keşke bu dediğimin adı eğitim olsa o zaman hayat daha yaşanılası ve daha dolu olurdu sanırım. Ama işte hayatımızı 20 yıllık eğitime sonrasında zorunlu askerliğe verince insana doğduktan sonra 26 yıl geçmiş bir hayat veriyor peki ne biliyorsunuz dediklerinde genel cevap şu gördük yüzlerce kişide maalesef “hiç bir şey” lütfen sizlere söylüyorum eğer 1 kişi bile okuyorsa bunu şunu sorgulasın hayatının değeri nedir ? Tecrübe edinmeni ekleyelim minimum 4 yıl uzmanlaşmak için gerekli bir süre olarak görüyorum yaşımız 30 oldu yine maalesef. Sonuç olarak kendimizi istediklerini yapmadan şarkılarda söyledikleri gibi yolun yarısına gelmiş bireylere çeviriyoruz tüm sistem buna göre planlanmış bence çok ama çok yanlış. Lise son öğrencilerinin kısa süre onca üniversitenin binalarına bakarak tercih yaptıkları gördüm yine maalesef. Bana gelinci bende bu sistemin kurbanıyım maalesef defalarca yapmaya çalıştığımı bu kez son kez deneyeceğim ama şunu biliyorum bu bir son değil artık aslında umurumda bile değil çünkü doğru olduğuna inandığım şeyin peşinden gideceğim bugüne kadar yaptığım gibi. Hayat kafesi sizleri beni de olduğu gibi iki noktaya sıkıştırmış durumda daha sonra bu insanlarda yaratıcı olması bekleniyor gerçekten çok çılgınca bir istek bu şunun gibi kanatların olmasın ama uçmanı istemeleri kadar traji komik bir durum. Umarım bir gün bu kafesten kurtuluruz gerek iş gerek okul gerek ise yapmamız gerekenler ile sınırlı kalmayız yoksa. Ev – iş kafesin tamahkar bir şekilde göç edip gideceğiz bu dünyadan… Sanırım yine başardım içimi dökmeyi.
Okuyanlara Sevgiler Saygılar…