Kategori arşivi: Genel

Google Hackathon

Merhaba herkese uzun zamandır yazamıyorum yine ancak çok hızlı iş değişiklikleri yaptım son zamanlarda o yüzden hiç fırsatım olmadı malesef. Yakın zamanda gittiğim Google Hackathon etkinliğinden bahsetmek istiyorum. Burada mobil ortamdaki websitelerini nasıl daha performanslı bir hale getiririz üzerine Google çalışanları tarafından mini bir eğitimden sonra hızlıca büyük markalar ve firmalar ile yarışma fırsatım oldu. Burada neler yaptığıma gelince mobil sitenin Google arama sonuçlarında nasıl en sıralara çıkarırız ve neler yaparsak bizim önce websitelerimizi ön plana çıkarır üzerine ve hızın ne kadar önemli olduğunu gösterdiler. Gün içinde birde yarışma vardı bende bir fırsattan ötürü kendi projelerimden birisi olan dronegaraj.com websitesi ile katılma fırsatım oldu.

Google

Progressive Web Apps are experiences that combine the best of the web and the best of apps. They load quickly, even on flaky networks, can re-engage with users by sending web push notifications, have an icon on the home screen and load as top-level, full screen experiences.

The agenda includes presentation and codelabs from Google EMEA Mobile Solutions Engineer and Progressive Web Apps Expert Ahmed Fadel, will feature technical and business content. This is a high impact hands-on workshop for mobile web developers from a select group of top partners in Turkey. You will leave the event with your first Progressive Web App.

Please join us to learn about the future of the web with Progressive Web Apps, why they are important and how to build and deploy them effectively.

Okumaya devam et

Çağımızın hastalığı KARARSIZLIK

Şu hayatta insanın en düşebileceği en sıkıntılı durumlardan biriside şüphesiz kararsızlıktır. İnsanı hayatta en çok yıpratan en çok strese düşüren şey kararsızlıktır. Hele birde şu durumda isek durum çok vahim. En temel duyabileceğiniz cümle şu “Ben A demiştim ama B daha güzelmiş ama C ye de şans vermek isterim.” Oysaki hayat öyle mi evet var ya da hayır hayat belkiyi kabul etmez. Buda bizlerin verdiği emeği çabayı çöpe atmak yada bir işi başlayamamak gibi durumlar olabiliyor ve insanı durduk yere sinir stres ediyor. Son 100 yıl içinde doğan insanların çoğunda bu durum söz konusu hele birde böyle kişilerin üst mevkilere geldiğini düşünün diğerlerinin vay haline. Karar veremeyen insan ne istediğini bilmeyen insandır benim gözümde şimdi şöyle diyebilirsiniz sen hiç kararsızlıkta kalmadın mı ? Kaldım tabi ki ama her yaptığı en basit çözüm durumu analiz etmek eğer 2 dakika içinde karar veremezsem yazı tura atarım. Bu durum çok uzun zaman önce dinlediğim bir semineri aklıma getirdi. (Ahmet Şerif İzgören – Avucunuzdaki Kelebek) 🙂

Okumaya devam et

Kibrin yok olduğu o an

Bugün sizler ile paylaşacağım ve kendim için sürekli dönüp okuyabileceğim bir içerik olsun istedim :).

Konumuz biraz astronomik biraz insanların bencilliği ve kibirleri hakkında ben bu içeriği her okuduğumda nasıl biri olmak istediğimi bana tekrar hatırlatan bir cümle ve sizlerle bunu paylaşmak istedim. 5 Eylül 1977 yılında dünyadan Voyager 1 isimli bir uzay sondası güneş sistemimizin dışına çıkmak ve bize resimler iletebilmek için gönderildi. 6 milyar kilometre uzaktan bize dünyanın bir resim ilettiğinde 1990 yılında ünlü astronom Carl Sagan bizlere öyle birşeyden bahsettiki adeta tüm egoyu ve kibiri yıkan insanı sarsıp kendine getiren bir cümle.

Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı,ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, her süperstar, her “yüce önder”, her aziz ve günahkâr onun üzerinde – bir günışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde. Carl Sagan

Bu cümleyi her okuduğumda adeta kendime geliyorum durup tekrar düşünüyorum adeta dünyada bazı şeyleri ne kadar anlamsız yapıldığından adeta yapılan savaşlar gibi sanki küçük çocukların kavgalarına benziyor ancak sonucu insanların hayatlarının sonuna neden oluyor. O yüzden bu cümleyi sizlerde okuyun ve durup şöyle bir düşünün.

GDG DevFest 2016

Devfest 2016İstanbul’da her yıl düzenlenen Google etkinlik GDG Devfest 2016 bu yılda Bahçeşehir üniversitesinde yapıldı. Etkinlikte bir çok açık kaynak kodlu yazılımlar ve insanları hangi metodolojileri kullandıkları anlattılar gerek tasarım gerek yazılım gerekse test konusunda çeşitli konular yer aldı. Son bir kaç yıldır yaptığım geleneği devam ettireyim ve gittiğim seminerleri ve çektiğim resimleri sizler ile paylaşayım 🙂

Katıldığım etkinlikler;

  • İbrahim Kıvanç : Mobile DevOps – Build, Test and Deploy Your Android App Easily
  • Büşra Deniz Akın : Mobile Testing Challenges
  • Florian Mierzejewski : Taking care your UI tests
  • Esma Meral : Spring Boot ile uygulama geliştirme
  • Görkem Çetin : Girişiminiz için açık kaynak kodlu yazılım modelleri ve stratejileri
  • Semih Bozdemir : Kotlin for Android
  • AMahdy Abdelaziz : Offline-first apps with WebComponents

Etkinliğin web sitesi : https://devfest.istanbul/ 

Resimler ;

Okumaya devam et

Hayatı sorgulama !

Herkese selam,

Herşeyi Sorgula !

Herşeyi Sorgula !

Uzun zamandır yazmak istediğim bir konuyu sizler ile paylaşıcam. Hayatım içinde kaybolduğumun zamanlarda farklılıkları ve tekrarlamaları yakalamayı seviyorum buda bana robot olmaktan farklı bir bakış açısı katıyor. Sizlere herkese yanlış empoze edilmiş bir gerçekten bahsedeceğim bu hepimizin günlük yaşantısında duyduğu bazende direk kullandığı bişey “sorgulama“. Çok ironik gelebilir ama insanlara öylesine empoze edilmiş ki bu olay o kadar tehlikeli ki insanlar artık hiç birşeyi sorgulamayacak duruma gelmiş. Örneğin bir iş üzerinde çalışıyorsunuz müşteri ile uğraşmak yerine “sorgulama” demek daha kolay geliyor. Bir başka örnekte gelenek ve göreneklerden ya bu neden var dediğinde gelen tepki sen ona kafa yorma “sorgulama” yada askere gittiğinizde bir çok kişiden duyulan o kelime mantık arama “sorgulama”. Lise son öğrencisi olursunuz üniversite sınavına hazırlanırsınız ben mühendis olucam dersiniz ve size kuşun iç organlarını öğretmeye çalışırlar neden dersiniz “sorgulama” kısacası buna öyle bir odaklanmışız ki öyle büyük bir hatanın içindeyiz. Bilimin ve bizi ileriye yöneltecek inancın her bir metodolojinin en temel kuralını yıkıyoruz “Herşeyi sorgula !” çünkü bu kural özgür düşüncenin önünü açıyor onu doğruyu bilmeye yönlendiriyor doğruyu öğrenmeye geleceğe yöneltiyor. Bizler hepimiz çağımızın cahilleriyiz bundan yaklaşık 520 yıl önce “Giordano Bruno” ve M.Ö 380 yıllarında Filozof “Mozi” bizi ileri yöneltebilmek için bir düşünceyi benimsediler “Herşeyi Sorgula !” .Bugün kabul ettiğiniz gerçekler belkide doğru değildir o yüzden özgür düşüncenin ışığına ihtiyacımız var. Tüm dünyanın bir an için “sorgulama” düşüncesini benimsediğini bir an için hayal edin bu çok korkunç bir durum değil mi sizcede ? O yüzden benden tavsiye herşeyi sorgulayın yenilikçi bir düşünce biçimi için bu en büyük şart. Ancak o kadar alışmış ki etrafınıza baktığınız bu dünya o çocukken herşeyi soran küçük çocuğu resmen sindirmiş ve hatta yok etmiş durumda bir yaratıcı olabilmek adına bence hemen şimdi düşünün ve bugüne kadar ya sorgulama dediğiniz herşeyi bi an olsun sorgulayın.

Herkese iyi düşünmeler 🙂